"Hemşirelik; birey, aile ve toplumun sağlık ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirmeye yönelik hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden, bu kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir” tanısını öğrenerek başladım bu bölüme. Tabi bu bilimselliğin yanında işin manevi tanımını da öğrenmek istiyordum. Hemşire gerçekten ne demekti? Ayın 15ini iple çeken, yalnızca maaşını düşünen bir sağlık personeli mi? Yoksa bu mesleği kolay atanan meslekler arasında görüp sonrasında hemşire olmaya karar veren ve hiç mutlu olmayan bir sağlık personeli mi demekti? Benim cevabım hiçbiri olacak.. Çünkü hemşire : KIZ KARDEŞ, evladınız, ailenizin bir üyesi demekti. Yani sizden biri demekti..
İlk staj yapmaya başladığım günden bugüne kadar sıkıntılarımı, dertlerimi ve yorgunluğumu hastane kapısından içeri bir kez olsun sokmadım. Yanımda taşımadım onları. Aklım hep bakım vereceğim, tedavilerini yapacağım hastalarımla meşgul oldu.
Staj dönüşü kapının eşiğinde ayakkabımın bağcıklarını çözmeye uğraşırken bir yandan anneme "Bugün bana ne kadar çok dua ettiler bir bilsen" diye başlardım, tüm günümü bir solukta anlatırdım. Benim yakıtım duaydı. Ne kadar yorgun olursam olayım "Allah razı olsun evladım", "teşekkür ederim kızım" gibi karşılıklar alınca tüm yorgunluğum uçup gidiyordu sanki. Ağzım kulaklarımda tedavi yapıyordum serviste, görseniz inanırsınız.
Buradan bakım verdiğim tüm hastalarıma kucak dolusu sevgiler yolluyorum. Hiçbirinizi unutmadım. Sevgili Adnan amca, bölümümü bitirip hemşire olduğumda teklifin hâlâ geçerli olursa sana seve seve özel hemşirelik yaparım. Az kan şekerini ölçerken ellerini delik teşik etmedim. Ama sende biliyorsun ki isteyerek yapmıyordum. İçim gidiyordu iğneyi her batırışımda..
Bir gün Arvenah'ta ATANDIM diye başlık açmak dileğiyle. Hemşireler günümüz kutlu olsun.
İlk staj yapmaya başladığım günden bugüne kadar sıkıntılarımı, dertlerimi ve yorgunluğumu hastane kapısından içeri bir kez olsun sokmadım. Yanımda taşımadım onları. Aklım hep bakım vereceğim, tedavilerini yapacağım hastalarımla meşgul oldu.
Staj dönüşü kapının eşiğinde ayakkabımın bağcıklarını çözmeye uğraşırken bir yandan anneme "Bugün bana ne kadar çok dua ettiler bir bilsen" diye başlardım, tüm günümü bir solukta anlatırdım. Benim yakıtım duaydı. Ne kadar yorgun olursam olayım "Allah razı olsun evladım", "teşekkür ederim kızım" gibi karşılıklar alınca tüm yorgunluğum uçup gidiyordu sanki. Ağzım kulaklarımda tedavi yapıyordum serviste, görseniz inanırsınız.
Buradan bakım verdiğim tüm hastalarıma kucak dolusu sevgiler yolluyorum. Hiçbirinizi unutmadım. Sevgili Adnan amca, bölümümü bitirip hemşire olduğumda teklifin hâlâ geçerli olursa sana seve seve özel hemşirelik yaparım. Az kan şekerini ölçerken ellerini delik teşik etmedim. Ama sende biliyorsun ki isteyerek yapmıyordum. İçim gidiyordu iğneyi her batırışımda..
Bir gün Arvenah'ta ATANDIM diye başlık açmak dileğiyle. Hemşireler günümüz kutlu olsun.