menu search
brightness_auto
more_vert
Evet sayın yazarlar, gecenin bu saatinde bu başlıktaysanız sizinde uykuyla problemleriniz var. Madem öyle, neden yazarlığın hakkını verip birbirini takip eden hikayeler yazmıyoruz.

Kısaca özetlemek istiyorum.

Ben bu başlıkta bir hikaye başlatacağım. Ve benden sonra başka bir yazar o hikayenin devamını yazacak, ondan sonra bir başka yazar yazacak. İsteyen sonra tekrar bir altındaki yazardan sonra da yazabilir. Konunun gidişatı hiç önemli değil, konuyu istediğiniz gibi yazabilirsiniz. Önemli olan konudan çok sapmamak.

Bu sayede hem "mecazen" yaratıcılık tarafımız gelişir hem de sizinde hikayede bir yeriniz olur ve vakit geçirmiş olursunuz.

Müsaadenizle ilk paragrafı yazıyorum. Konuyu bir sonraki yazar devam ettirecek, sonra diğeri devam edecek.

Ayla, o sabah yorgun bir şekilde uyanmıştı. Gece geç saatlere kadar uyumamıştı. Gözlerini açtığında açık perdeden içeri giren güneşin ışığı gözlerini acıtıyordu. Gözleri kapalı derin düşüncelere daldı. Sonra birden saatin kaç olduğunu öğrenmek için yatağın yanındaki saate baktı. Gözleri yerinde fırladı ve hızla banyoya koştu. Önce yüzünü yıkadı sonra saçlarını topladı, odanın içinde bir kıyafetlerini giyerken koşturuyor ve gece geç saatlere kadar uyumadığı için kendine söyleniyordu. Neyse ki, hazırlanmıştı ve koşar adımlarda merdivenlerden iniyordu...
thumb_up_off_alt 3 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme

7 Cevap

more_vert
3- halil'den sonra...

''Hadi, hadi, hadi!''
Kendisini duymayacak otobüs şoförüne söylenmeye başlamıştı. Çok geçmeden otobüs durağa yanaştı. Arka taraflara doğru yürüyerek oturacak bir yer buldu ve tekrar saati kontrol etti. Ufak hesaplamalar yaptı ve ucu ucuna yetişeceğini düşünerek rahatlamaya çalıştı. Gidilecek kırk dakikalık yolu vardı ve telefonuna gelebilecek olan o mesajı düşünürken bir yandan da tırnak etlerini ısırıyordu.
''Biz yola çıkıyoruz!''
thumb_up_off_alt 4 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
2- Kahve Aromasindan sonra..

Evden ayrıldı ve koşarak otobüs durağına doğru ilerlemeye başladı. Hava yağmurluydu ve ıslanmış sokaklara gökyüzü bir ayna gibi yansıyordu. Ayla hem koşuyor, hemde acaba yetişebilecek miyim diye iç geçiriyordu. Nihayet otobüs durağına varmıştı ama son otobüsü 5 dakika önce kaçırmıştı.  Tedirgin olmaya başladı ve durağın bir ucundan diğer ucuna gidip gelmeye başladı. Gözü hep yeni gelecek otobüsteydi. Dakikalar geçiyor ama otobüs bir türlü gelmiyordu. Iki de bir saatine bakıyor ve of çekiyordu.
thumb_up_off_alt 3 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
4
“Zaman, sıkıntıyla takip edildiğini umursasaydı kendini durdururdu.” dedi mesajdan ayırdığı korku dolu gözlerini çevirdiği adam. Ayla patlamaya yakın volkanın çıkardığı duman gibi bir nefes üfleyerek “Keşke siz de umursamasaydınız, sıkıntıma korku eklememiş olurdunuz” dedi. “Afedersiniz. Niyetim korkutmak değildi, sadece zaman bizi umursamasa da ben onu önemsiyorum ve değerlendirmek istedim.” Bilmece gibi konuşmaya devam etmesi Ayla’nın sakinleşmesine yardımcı olmuyordu.
thumb_up_off_alt 3 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
5-
Zaten geç kalmış olan Ayla yanındaki kişinin bilmece gibi konuşmalarına dayanamayıp onu tersledi.
thumb_up_off_alt 1 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
Bir süre sonra otobüsteki insanlara bakmaya başladı, bir kadın yeşil bir mont ve mor çizmeler giymişti. Yüzünde kahve rengi benleri vardı. Bir çocuk annesine anne 'Mavi neden mavi diye sordu.' annesi aldırmadı... Çocuk boşluğa daldı. Ayla kendini dinledi, zihnindeki telaşı ve günlük hayata karışmasını ve arka fonda rüyasında gördüğü beyaz deniz adamı hissetti.
Dünya çok büyülü bir yer, ben doğru yerdeyim dedi.
Dik oturuma geçip, derin bir nefes aldı.
thumb_up_off_alt 1 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
-6-

Ayla o kadar uzun zamandır bekliyordu ki arkadaşlarıyla çıkacağı bu geziyi, şu an onlara yetişemeyeceği düşüncesi bile kalbine ağrılar saplanması için yeterli oluyordu. Çünkü gidecekleri yerde Kerem ile yakınlaşabilme şansına sahip olabilirdi. Ayla, bir yıldır Kerem'e deli gibi aşıktı ama bunu ona bir türlü söyleyememişti. Zaten bu düşüncelerin heyecanına kapılarak uyuyamamıştı bütün gece. Gezi otobüsüne yetişebilmek için, dua etmeye başlamıştı içinden. Bu sırada otobüsün aniden durmasıyla tüm düşünceleri uçuverdi ve hızlı hareketlerle indi otobüsten. İndi ve etrafına şöyle bir bakındı, otogar çok büyüktü ve hala gezi otobüsüne yetişebilmek için çok az bir şansı kalmıştı. Koşmaya başlamıştı artık. Önüne çıkan insanlara çarparak ilerledi aralarından.
thumb_up_off_alt 1 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
more_vert
7-
Yazıktır ki Ayla'nın lehine olabilecek hiçbir şey gelişmiyordu. Koşar adımları otobüsün görüş açısından çıkmasıyla yavaşladı. Biraz sonra soluklanmak için eğilip avuçlarını dizlerine yerleştirdi. Nefes alışverişi yavaşlamıştı şimdiyse ne yapabileceğini düşünmeye başlamıştı. Doğrulduğu sırada omuzunda bir el hissetti. İlk başlarda korkuya kapılsa da elin sahibini görünce derin bir 'oh' çekmekten alıkoyamadı kendini. Sonra utandı bu hareketinden.
thumb_up_off_alt 1 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme

Bunlara da göz atabilirsin

thumb_up_off_alt 3 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
4 cevap
thumb_up_off_alt 1 beğenilme thumb_down_off_alt 0 beğenilmeme
2 cevap
...